GİRİŞ
Vergi incelemesi mükellef açısından önemli mali sonuçlar doğuran tarhiyat işlemlerine dayanak teşkil etmesi yönüyle önemlidir. Vergi incelemeleri sırasında usul hükümlerine uyulmaması, vergi incelemesine dayanılarak gerçekleştirilen tarhiyat işlemlerini de sakatlar.
Vergi incelemesinin en önemli aktörü vergi incelemesine yetkili olanlardır. Vergi incelemesine yetkili olmayan bir kişinin raporuna dayanılarak tarhiyat yapılamaz. Bu nedenle kimlerin vergi incelemesine yetkili olduğu hususu, vergi ihtilafları açısından önem kazanmaktadır. Aşağıda özellikli durumları da dikkate alarak vergi incelemesine yetkili olanları inceledik.
VERGİ İNCELEMESİ YAPMAYA YETKİLİLER
Vergi incelemesine yetkililer esas itibariyle Vergi Usul Kanununun 135 inci maddesinde sayılmıştır. Ancak, özellikli durumlar dikkate alındığında incelemeye yetkili kişilerin maddede sayılanlardan daha fazla olduğu anlaşılmaktadır.
Vergi Usul Kanununun 135 inci maddesinde belirtilen incelemeye yetkililer aşağıdaki gibidir:
- Vergi Müfettişleri,
- Vergi Müfettiş Yardımcıları,
- İlin en büyük mal memurları,
- Vergi dairesi müdürleri
- Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar
vergi incelemesi yetkisine sahiptir.
Vergi İncelemesi Yapmaya Yetkililer Açısından Özellikli Durumlar
1- İLİN EN BÜYÜK MAL MEMURU “DEFTERDARLAR”IN VE VERGİ DAİRESİ BAŞKANLARININ DURUMU
Pekçok kişi ilin en büyük mal memuru tabirinin kimi ifade ettiğini bilmeyebilir. Maliye literatüründe ilin en büyük mal memuru “Defterdar”dır. Ancak burada, 5345 Sayılı Gelir İdaresi Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 33 üncü madde hükmünün de gözönünde bulundurulması gerekir. Anılan Kanununun 33 üncü maddesinde ilin en büyük mal memuruna, defterdara ve defterdarlığa yapılmış atıflar ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına, vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde vergi dairesi müdürü veya müdürlüğüne yapılmış sayılır hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıdaki düzenleme uyarınca, vergi dairesi başkanlığı bulunan illerde en büyük mal memuru olan defterdarların inceleme yetkisi bulunmamaktadır. Bu illerde, 5345 sayılı Kanunun 33 üncü maddesindeki atıf nedeniyle Vergi Dairesi Başkanları vergi inceleme yetkisini haiz olmaktadır.
2- VERGİ İNCELEMESİNE YETKİLİLERİN VEKİLLERİNİN DURUMU
Hukuk sistemimizde vekil, vekalet ettiği görevin yetki ve sınırları içinde kalmak şartıyla asılın bütün hak ve yetkisine sahiptir. Bu nedenle, vergi inceleme yetsine sahip bir görevliye vekalet edenler de vergi inceleme yetkisini kullanabilecektir.
Konuya ilişkin olarak Danıştay aşağıdaki yönde karar vermiştir:
“Müdür yardımcısının, müdürün izinli olduğu dönemde vekil olarak vergi inceleme raporunu imzaladığı hususu tartışmasızdır. Vekil, vekalet ettiği görevin yetki ve sınırları içinde kalmak şartıyla asılın bütün hak ve yetkisine sahip olduğu vekalet kurumunun niteliği gereğidir.
Vergi ve ceza ihbarnamesi düzenleme, uzlaşmaya varma ve dava açıldığında hertürlü usul işlemini yapma yetkisi olan vekilin, bunların dayanağını oluşturan ve bunlardan ayrılması mümkün olmayan “vergi inceleme raporunu” imzalama yetkisine sahip olmadığı düşünülemez.
Aksi düşüncenin kabulü, vekaleten yürütülen görevlerin uzun süre devam etmesi durumunda, inceleme raporunun düzenlenmesinde belli sürelerle kayıtlı bulunan idarenin bu süreleri kaçırması dolayısıyla hak kayıplarına uğraması sonucunu doğuracağından, isabetli değildir.
Öte yandan vergi inceleme tutanağı müdür tarafından imzalandığından, müdür vekili tarafından kullanılan yetkinin asıl tarafından da kabul edildiği ortadadır.
Bu açıklamalar karşısında işin esası incelenip cezalı tarhiyat hakkında bir karar verilmesi gerekirken, müdüre vekaleten görev yapan müdür yardımcısının vergi inceleme raporunu imzalama yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatın terkin edilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Ankara 5. Vergi Mahkemesinin 29.9.1994 günlü ve E: 1993/672, K: 1994/1022 sayılı kararının yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına, 25.10.1995 gününde oyçokluğu ile karar verildi.” Danıştay 11. Daire’nin 25.101995 tarih ve E:1995/2828 K:1995/2794 sayılı kararı.
vergidosyasi.com
3- BAĞLI VERGİ DAİRELERİNİN BULUNDUĞU YERLERDE MALMÜDÜRLERİ
Vergi daireleri, vergi dairesi başkanlığı ve vergi dairesi müdürlüğü şeklinde örgütlenmekte; vergi dairesi müdürlükleri ise bağlı ve bağımsız vergi dairesi şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Bağlı vergi daireleri malmüdürlüğü bünyesinde gelir şefliği şeklinde örgütlenmekte ve malmüdürüne bağlı olarak hizmet vermektedir. Bağlı vergi dairelerinde malmüdürleri vergi dairesi müdürlüğü görevini de yerine getirdikleri için bunların vergi inceleme yetkisi varken, bünyesinde bağlı vergi dairesi bulunmayan malmüdürlüklerinin vergi inceleme yetkisi yoktur.
4- TAKDİR KOMİSYONLARININ DURUMU
VUK’un “Komisyonun yetkileri” başlıklı 75 inci maddesine göre, Kanunun 72 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74 üncü maddedeki görevleri dolayısıyla vergi inceleme yetkisine sahiptir.
Kanunun 72 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ve inceleme yetkisine sahip olan takdir komisyonu; illerde defterdarın, ilçelerde malmüdürünün (müstakil vergi dairesi olan ilçelerde ilgili vergi dairesi müdürünün) veya bunların tevkil edecekleri memurların başkanlığı altında ilgili vergi dairesinin yetkili iki memuru ile seçilmiş iki üyeden kurulmaktadır.
ÖZELLİKLİ DURUMLAR DA DİKKATE ALINIRSA İNCELEME YETKİSİNE SAHİP OLANLAR
- Vergi Müfettişleri,
- Vergi Müfettiş Yardımcıları,
- İlin en büyük mal memurları (Vergi Dairesi Başkanlığı Bulunmayan İllerde),
- Vergi dairesi başkanları
- Vergi dairesi müdürleri
- Bağlı vergi dairesinin bulunduğu yerlerde malmüdürleri,
- Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar
- Vergi Usul Kanununun 72 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonları (Kanunun 74 üncü maddedeki görevleri dolayısıyla).
Kategoriler:VERGİ İNCELEMESİ
1 reply »