VERGİ USUL

Vergi Hukukunda Mücbir Sebep Hali ve Hukuki Etkileri

mücbir sebep hali vergi hukuku süreler cezalar.jpgMücbir Sebep Nedir? Mücbir Sebebin Tanımı:

Hukuk terimi olarak Mücbir sebep, görevin, taahhüdün ve sorumluluğun yerine getirilmesine engel teşkil edebilecek nitelikte bulunan ölüm, iflas, hastalık, tutukluluk ve buna benzer halleri ifade eder.

Türk Dil Kurumu  Güncel Türkçe Sözlükte Mücbir Sebep; Herhangi bir kimse tarafından alınacak önlemlere karşı, önüne geçilmesi olanaksız, borcun yerine getirilmesine engel, borçlunun iradesi dışında beklenmedik olaylar olarak tanımlanmıştır.

Mücbir sebep kavramı tüm hukuk dallarında olduğu gibi vergi hukuku açısından da önemli bir müessesedir.

Vergi Hukukunda Mücbir Sebep Halleri

Vergi hukukunda mücbir sebep halleri Vergi Usul Kanununun 13 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre mücbir sebepler:

1. Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;

2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;

3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;

4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması,

gibi hallerdir.

Mücbir Sebeplerin Varlığının Sürelere Etkisi:

Mücbir sebepler nedeniyle zamanında yerine getirilemeyen ödevlere ilişkin süreler uzamaktadır. Vergi Usul Kanunun 15 incü maddesinde konu “mücbir sebeplerle gecikme” başlığı altında düzenlenmiştir. Buna göre, VUK’un mücbir sebepler başlıklı
13 üncü maddesinde yazılı mücbir sebeplerden her hangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zaman aşımı işlemiyen süreler kadar uzar.

Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malûm olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi lâzımdır.

Maliye Bakanlığı, mücbir sebep sayılan haller nedeniyle; bölge, il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hali ilân etmeye ve bu sürede vergi ödevlerinden yerine getirilemeyecek olanları tespit etmeye yetkilidir. Bu yetki vergi türleri ve işyerleri itibarıyla; beyannamelerin toplulaştırılması, yeni beyanname verme süreleri belirlenmesi ve beyanname verme zorunluluğunun kaldırılması şeklinde de kullanılabilir.

“Vergi ödevlerinden birinin yerine getirilmesine engel olabilecek derecede ağır kaza ve ağır hastalık hallerinin mücbir sebep olarak kabulü gerekir. Mücbir sebepler vergi ödevlerinin yerine getirilmesine ilişkin süreleri keseceğinden, vergi ve ceza muhataplarının adlarına tarh olunan vergi ve kesilen cezalara karşı açacakları dava; dava açma sürelerini kesmeyip, dava açma mükellefin ödevlerinden sayılamayacağından, dava açma süresi hastalık veya sair mücbir sebepler halinde durmaz. Rahatsızlığı nedeniyle davasını bizzat açamayan davacı, davasını her zaman için tayin edeceği bir vekil vasıtasıyla süresinde açabilir.”, Danıştay 9.Dairesi Kararı, T.20.05.2008, E.2007/906, K.2008/2530

Mücbir Sebep Hallerinin Vergi Ceza Uygulamasına Etkisi

Vergi Usul Kanununun 373 üncü maddesi uyarınca; bu Kanunda yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin vukua geldiği malum ise veya tevsik ve ispat olunursa vergi cezası kesilmez.

Örneğin defter ve belgelerin ibraz edilmemesinin cezai müeyyideleri söz konusudur. Ancak bu ibraz edememe mücbir sebeplere dayanıyorsa, mesela sel felaketinde defter ve belgeler kaybolmuşsa, bu durumda ilgiliye defter ve belge ibraz etmeme nedeniyle ceza verilmesi söz konusu olmaz.

“İtfaiye raporu ve mahkeme kararıyla yükümlünün belge ve kayıtlarının yanmış olduğu tespit edilirse kaçakçılık cezası uygulanamayacağı hakkında..”, Danıştay 11.Dairesi Kararı, T.01.10.1997, E.1996/5683, K.1997/3149.

Yargıtay’a göre mücbir sebep hali: “Sanığın defter ve belgelerin ibrazına ilişkin sürenin bitimine bir gün kala yandıklarını savunması karşısında; yangın raporu ve tutanakta ne tür belgelerin yandığından bahsedilmemesi, şirkete ait defterlerin koğuş olarak kullanılan yerde bulundurulması, sanık tarafından hukuk mahkemelerinden usulüne uygun alınmış bir zayi belgesinin olmaması gözetilerek, yangının mahiyeti, defter ve belgelerin yanıp yanmadığı yöntemince araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.”, Yargıtay 11. Ceza Dairesi, T.15.03.2010, E.2007/3959, K.2010/3134

Sonuç

Mücbir sebep her hukuk dalında olduğu gibi vergi hukuku açısından da temel müesseselerden birisidir. Ancak mükellefler açısından en kritik noktalardan birinin mücbir sebep halinin varlığını ispat yüküdür.

Herkesçe malum, deprem, su baskını ve benzeri afetler durumunda mücbir sebep halinin ispatı güç olmayabilir. Ancak özellikle işletmede çıkan yangın, hırsızlık ve benzeri olaylarda mükelleflerin mücbir sebep durumunu ve mücbir sebebin neden olduğu hususları, resmi makamlar marifeeti ile (itfaiye, polis ve benzeri) tespit, kayıt ve tutanak altına aldırmaları zarureti vardır. Özellikle bu tür durumlarda zayi olduğu anlaşılan defter ve belgeler için süresinde yetkili ticaret mahkemesinden zayi belgesi almaları gerekir. Ticaret mahkemesinden alınacak zayi belgesi için talep dilekçesi örneği için TIKLAYINIZ.

23.01.2018

Mevlüt Dilaver, SMMM

NOT: Tüm hakları yazarına aittir. Yazar adı ve vergidanismenlik.net adresindeki aktif linkine yer verilerek alıntı yapılabilir. İzinsiz olarak AYNEN YAYIMLANAMAZ. 

1 reply »

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s